Ve biz, dünkü biz miyiz?
Ayın kitabı: Sunay Akın- Kız Kulesindeki Kızılderili
Kitabı almama Kız kulesi adının geçmesi ve Sunay Akın isminin olması etkendi.
Alınca hiç pişman olmadım.
Kızılderilileri anlatan bir kitap diyebiliriz. Western filmlerini, Redkid'i hepimiz izlemişizdir. Beyazlar kötü Kızılderilileri öldürürler.
Hatta ünlü bir söz wardır, "En iyi kızılderili ölü kızılderilidir" diye...
Christoph Colomb, güneye kuzeye değil, bu sefer batıya gitmeye karar verir. 3 gemi yola çıkar ve bir gün "kara, kara!" diye bağırır aralarından biri.
Kara görünmüştür. Kızılderililer Colomb'u çok iyi ağırlarlar. Ve Colomb tuttuğu günlüğüne şunu yazar "Ne kadar iyi insanlar. Bizi çok iyi ağırladılar. Kızılderililer sevgi dolu insanlar. O güne kadar hiç insan öldürmeyi düşünmedikleri için bizim gibi silahları yok. Sadece hayvanlar için okları war. Yrn buraya 50 kişi getirsem
hepsini öldürürüz" der...
1 Hafta sonra onu çok iyi ağırlayan o iyi insanlara giderken 3 savaş gemisi ile gider ve bir çok asker...
Yıllarca Hollywood dünyası filmler çekti...
Çizgi film dünyası...
Sonunda hak adalet bulan fimler hani.
Filmlerden etkilenip Kızılderilileri görmek isteyenler gittiklerinde Kızılderililerden bir tane bile kalmadığını görmüşler...
Onlardan eser yok, ama kıyafetlerini ayakkabılarını satan bir sürü dükkanla karşılaşmışlar...
Ne kadar hak adalet yerini bulmuş değil mi?
Kızılderililer artık yoklar...
Herşey ne kadar göründüğü gibi? Ne kadar gerçeği yansıtıyor acaba?..
Hiç düşündünüz mü? Etrafınızdaki olaylar kişiler ne kadar gerçek?
Siz ne kadar gerçeği yansıtıyorsunuz çevrenize?
Ya biz? Çevremizdekiler? Biz dünkü biz miyiz?
Bir psikolog tv'de bundan bahsediyordu. Değişiyoruz, evet, dünkü siz ile bugünkü bile farklı.
Bazen üzülürüz, ne kadar değişti falan deriz çevremizdekilere. Ama kızmamalıyız. Herkes değişiyor, dünya değişiyor. Sen de değişiyorsun.
3 yıl önceye bakın, bir de şimdiye. Ne kadar aynısınız?
Sevdiğin biri artık "o" değil mi?
Değişmiştir, ama eskiden sevdiğindi. Ne zaman boyle birşey olsa, artık sevdiğim insanların onlar olmadığını gorsem ,
"benim bildiğim gibi hatıralarımda kalsınlar" derim...
Çünkü onlarla mutluydum o zamanlar. Geçmişte onları sevmemezliği ancak geçmişteki ben yapabilirdim çünkü, şimdiki ben sadece şimdiki onları sevip sevmeyebilirim..
Onemli olan, hayatta olumlu yonde değişmek zaten.
Değişen bir dünyadayız, gerçeklerin saklandığı bir dünyadayız...
Bu ayki şarkımız teomandan.
Konuya uygun olsun hem de sevdiğim olsun istedim.
Teoman'ın ilk kasedinden, en sevdiğim şarkı kendisi.
Teoman- Hiç kimse bilmez...
Ve mart ayında çıkan o güzel albümünün ilk klip şarkısı ile ayın klibi Aşktan Öte- Demir Demirkan,
Ayrıca ayın şarkıları şiirleri...
Beğenmeniz dileğiyle...
CANSU
yine konu seciminiz çok güzel...acıkcası benim için değişim; bir yönümle aciyla birlikte yasanan ve gercekliğine inanmak istemediğim değişim bu.diğer yönümle ise; elinde sonunda yapılacak bir zorunluluktur, kaçınılmazdır...
YanıtlaSilKitabı versene bana "Steve Jobs" bitince onu okuyayım :)
YanıtlaSil@burak, ben de seninkini isterim biliyorsun:)
YanıtlaSil@tuba, tuğbacım dememde bir sorun yoktur umarım:) çok mutlu oldum yorumunu görünce. ne güzel bir takipcim var benim yorum yazann!:)
çok tşkler tuğbacım! kişisel değişim bir de ruh değişimi var aslında senin de değindiğin gibi. ruh olarak acılarla mutluluklarla değişiyoruz, kişisel olarak her geçen gün yeni bir şey ogreniyoruz. büyümek bu mudur bilmiyorum:) mesela ben çok isterim yıllar öncesinden birine gitmeyi, ama ne "o", "o" artık, ne ben benim.. hayat işte:) anlaşılması gereken, herşey değişiyor da duygular eskimiyor, değişmiyor. ya da ben buna inanmak istiyorum:) umarım oyledir:))
Estağfurullah yok bir mahsuru tabii, hatta mutluda oldum:)Teşekkürler...
YanıtlaSilBence de belirli kişilere duyulan duygular ne eskir nede değişir...Ben de öyle umuyorum:)
Görüşmek üzere:)